Vücudumuzda bulunan asidin fazlasını tamponlamak amacıyla bazı mekanizmaların var olduğunu görebilmek mümkündür. Bunlardan biri olarak karşımıza zayıf bir asit olan karbonik asit çıkmaktadır. Bu zayıf asidin çoğunluğu tekrar hidrojen ve bikarbonat haline geri dönerken kalan kısmının ise su ve karbon diokside dönüştüğünü görebilmek mümkündür.

Hidrojen iyonu sıkıştırması yani konsantrasyonunu arttırdığımız takdirde hidrojenin bikarbonatların bir kısmını kullandığı görülür. Böylelikle vücutta bulunan HCO3 oranının düştüğü ve buna bağlı olarak da daha fazla karbon dioksit üretildiği görülür. Üretilen karbon dioksit kandaki kısmi basıncı artırmaktadır. Artan bu madde ise beyindeki solunum sistemini kontrol etmekte olan merkezi uyarmakta ve buna bağlı olarak da daha derin ve hızlı solunum yapmamızı sağlamaktadır. Sonuç olarak kanda bulunan karbondioksidin solunum yoluyla dışarıya atılması ve normal seviyeye getirilmesi söz konusu olur.

Vücut sıvılarında H+ iyonunun vücut sıvılarında çok az miktarda bulunmasına rağmen konsantrasyondaki çok küçük miktardaki değişikliklerin bile hücrelerdeki enzimatik reaksiyonları ve fizyolojik olayları etkileyerek bazılarını baskılaması ve bazılarını da hızlandırması söz konusudur. Bu sebeple de hidrojen iyon konsantrasyonunun düzenlenmesi için gereken karbonik asit homeostazisin çok önemli bir parçasıdır diyebiliriz.

7 Yorum Yapılmış "Karbonik Asit"